Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren, muhalefetin “rant odaklı” ve halkın mülkiyet hakkı”nın ihlali eleştirilerine neden olan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” nin kabul TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle ilk rezerv yapı alanı ilanı yapıldı.
Depremin vurduğu ve büyük bir yıkımın yaşandığı Hatay’ın Antakya ve Defne ilçelerinde 207 hektarlık alan rezerv bölge ilan edildi. Hatay Barosu Başkanı Cihat Açıkalın, iptal davası açacaklarını açıkladı.
Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Ecevit Alkan, dün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından alınan kararı paylaştı.
‘DEVLET SAĞLAM OLAN MÜLKÜ EL KOYUP YIKABİLECEK’
Avukat Alkan’ın paylaştığı belgeye göre, rezerv alan olarak ilan edilen bölgede yapı sağlam olsa dahi ev sahiplerinin yapılarına el konularak yıkılabilecek. Ayrıca alandaki uygulama ve tasarruf hakları da kısıtlanmış olacak.
PARTİLERE ÇAĞRI
Hatay Barosu Başkanı Cihat Açıkalın, ‘afet yasası’nın ikinci maddesinin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Bu maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilerek mülkiyet hakkının korunması gerekiyor” diyen Açıkalın, “Biz idari davalarımızı açacağız. Meclis’teki siyasi partilere çağrı yapıyorum. Bunun önüne geçilmesi lazım. Bu maddenin değişmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
AFET YASASI NEDİR?
8 Kasım 2023’te kabul edilen kanun teklifi gündem olmuştu. Eski uygulamada bir yerin rezerv alanı olabilmesi için ‘üzerinde yapı olmaması ve meskun mahal dışında yer alması’ gerekiyordu. Yeni düzenlemeyle rezerv yapı alanı tanımındaki ‘yeni yerleşim alanı olarak’ ifadesi yasadan çıkarılarak, meskun mahal şartı kaldırıldı. Böylece şehir merkezlerindeki değeri yüksek yerler de dahil olmak üzere gerekli görülen tüm alanlar rezerv yapı alanı ilan edilebilecek. Rezerv yapı alanı ilan edilen yerler dönüşüm için boşaltılıp yerine yeni binalar yapılacak.
İKİNCİ MADDE NE DİYOR?
Buna göre, 10 gün içinde ilk inceleme yapılacak ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılacak. Savunma verme süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün olacak; bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 10 gün uzatılabilecek. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılacak. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyecek.
Keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gereken hallerde, dosyanın tekemmülünden itibaren 15 gün içinde keşif yapılacak. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından zorunluluk bulunan hallerde keşif ve bilirkişi incelemesi, ilk incelemeyi müteakiben de yapılabilecek. Bilirkişi raporları 15 gün içinde mahkemeye teslim edilecek.
Bilirkişilere ve bilirkişi raporlarına, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilecek. Duruşma yapılması, tarafların istemine ve mahkemenin kararına bağlı olacak. Duruşma davetiyeleri, duruşma gününden en az 15 gün önce taraflara gönderilecek. Bu davalar dosyanın tekemmülünden veya ara karar, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gereken hallerde bunların tamamlanmasından itibaren en geç 15 gün içinde karara bağlanacak.
Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek. İstinaf dilekçeleri 10 gün içinde incelenecek ve tebliğe çıkarılacak. İstinaf dilekçelerine cevap verme süresi 15 gün olacak. İstinaf istemi en geç 2 ay içinde karara bağlanacak. Tam yargı davalarıyla bu madde kapsamındaki iptal davaları birlikte görülemeyecek. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce birlikte açılmış olan iptal ve tam yargı davaları ayrılacak ve bu davalar bulunduğu aşamadan itibaren görülmeye devam edilecek.
Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar hakkında da bu madde hükümleri bulunduğu aşamadan itibaren uygulanacak. Buna göre işlemeye başlamış olan savunma verme süresi, bilirkişi raporuna itiraz süresi, istinaf başvuru süresi ve istinaf dilekçesine cevap verme süresi değişmeyecek.