Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de “Çeşitliliği Korumak: 2024’te İslamofobiyle Mücadele” konulu uluslararası konferans düzenlendi.
Bakü Uluslararası Çokkültürlülük Merkezi ve Uluslararası İlişkilerin Analizi Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği etkinliğe, Azerbaycan’dan ve ülke dışından devlet yetkilileri ve uzmanlar katıldı.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de konferansın katılımcılarına mesaj gönderdi. Mesajı, Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev okudu.
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Mahmud Erol Kılıç, etkinlikteki konuşmasında, bazı iflas etmiş ideolojilerin ancak düşman yaratarak varlıklarını koruduklarını, bu anlamda İslamofobinin de uluslararası güçlerin var olmak üzere icat ettikleri bir “öteki” olduğunu söyledi.
Kılıç, “Bazı ülkeler Müslümanları şeytanlaştırmak suretiyle kendi halklarına mesaj vermek istemektedir. Bu bir ideolojik projedir.” dedi.
Tüm problemlere rağmen kültürler ve dinler arası diyalogların yine Müslümanlar tarafından hayata geçirildiğini belirten Kılıç, şöyle devam etti:
“Bazı Batılı ülkelerden İslam karşıtlığını problem olarak algılayıp böyle bir toplantı düzenlemelerini beklerdik. Ancak maalesef onlar yapmamakta, her şeye tepeden bakmaktadırlar. Müslümanlardan ise her zaman bir diyalog çağrısı bulunmaktadır. Bu diyalog çağrılarında da samimi olan tarafın Müslümanlar olduğunun altını ısrarla çizmemiz gerekiyor.”
Kılıç, karşı taraftan herkesi itham edemeyeceğini belirterek, “Fakat aynı samimiyeti göremiyoruz. ‘Sizden siyasi manada nasıl bir şeyler çıkarırız’, ‘Siz nasıl bize itaat edersiniz’ diye bakmaktadırlar. Sizi eşit statüde görmemektedirler. Bu aynı zamanda ciddi manada psikolojik bir problemdir. Bazı İslam karşıtlarının psikolojilerinde tarihten gelen bir ön yargı bulunmaktadır.” görüşünü paylaştı.
“Biz genel olarak ayrımcılığa karşıyız”
Uluslararası İlişkilerin Analizi Merkezi Başkanı Ferit Şefiyev, Azerbaycan’da çok sayıda ayrımcılık karşıtı etkinlik yaptıklarını, bu nedenle Batı ülkelerinden eleştiri aldıklarını söyledi.
Şefiyev, İslam karşıtlığının farklı tezahürlerinin dünya çapında arttığına dikkati çekerek, “Biz genel olarak ayrımcılığa karşıyız. Hep birlikte tüm ayrımcılıklarla mücadele etmeliyiz.” dedi.
Bakü Uluslararası Çokkültürlülük Merkezi Direktörü Revan Hasanov, İslam karşıtlığının giderek radikalleşen bir sürece dönüştüğünü belirtti.
Hasanov, “Müslümanlara yönelik izolasyon ve ayrımcılığa tanık oluyoruz. Bu tür vakalar özellikle Batı ülkelerinde yaygındır. Din ve mezhep ne olursa olsun barış içinde yaşayabiliriz. Ama ne yazık ki bazı liderlerin kararları buna engel oluyor.” diye konuştu.
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Yousef El Dobeay, dini ayrımcılığın küresel güvenlik için tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Dobeay, “Uluslararası camia İslamofobi ile birlikte mücadele etmelidir. Nefret ve ayrımcılıkla mücadele için somut küresel adımlara ihtiyaç var. Tüm uluslararası kurumlara ve uluslararası kamuoyuna İslamofobi ile mücadele etmek için ortak somut adımlar atma çağrısında bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
G20 Dinlerarası Diyalog Forumu Başkanı Cole Durham da İslamofobiye karşı ciddi adımlar atılması gerektiğini, karşılıklı işbirliği sayesinde çözüm yollarının kapsama dairesini genişletebileceklerini kaydetti.